OTİZM
Otizm, sosyal iletişim ve etkileşimde zorluklar, kısıtlı ilgi alanı ve tekrarlayıcı hareketlerle karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. Otizm spektrum bozukluğu (OSB) geniş bir yelpazede değerlendirilir. Bu durum tıbbi bir hastalık değil, yaygın bir gelişimsel farklılıktır.
GÖRÜLME SIKLIĞI
Önceki yıllarda otizm spektrum bozukluğunun görülme oranının 500'de 1 olduğu kabul edilirken, 2025 yılı verilerine göre, otizm spektrum bozukluğunun yaklaşık her 31 çocuktan 1'ini etkilediği kabul edilmektedir.
NEDENLERİ
Kesin nedenleri tam olarak belirlenememiştir. Ancak, mevcut bilimsel araştırmalar otizmin oluşumunda hem genetik hem de çevresel faktörlerin rol oynadığını göstermektedir. Otizmin biyolojik temellerini anlamaya yönelik çalışmalar, beynin yapısı ve işleyişinde farklılıklar olduğunu ortaya koymaktadır. Bu farklılıkların, genetik yatkınlık ve erken dönem çevresel etkenlerin birleşiminden kaynaklandığı düşünülmektedir.
BELİRTİLERİ
Belirtiler 6-36 ay arasında ortaya çıkar. 12 ay öncesi belirtiler çok net değildir, çocuğun konuşmaya ve sosyalleşmeye başladığı 18 ay sonrasında daha net gözlenebilir hale gelir.
Belirtiler kişinin günlük yaşamını etkileyebilecek düzeyde olabilir, ancak her bireyde farklı yoğunlukta ve biçimde görülebilmektedir.
Genel belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Göz teması kurmama
İsmi söylendiğinde tepki vermeme
Sosyal etkileşimden kaçınma
Konuşma gecikmesi veya hiç konuşmama
Tekrarlayan davranışlar sergileme
Rutinlere aşırı bağlılık
Duyusal hassasiyetler
Taklit becerilerinde zayıflık
Oyun oynama biçiminde farklılık
Nesnelere aşırı ilgi gösterme
Sosyal etkileşim ve iletişimde zorluklar
Otizmli çocukların hepsi tüm belirtileri göstermez. Otizmi olmayan birçok çocukta da bu belirtilerin birkaçı görülebilir. Ayrıca farklı yaş dönemlerinde farklı belirtiler ön plana çıkabilir. Bu nedenle profesyonel değerlendirme çok önemlidir.
TANILAMA
Tanılama sürecinde birçok alan uzmanı rol oynamakla birlikte, çocuk ve ergen psikiyatristlerinin rolü en fazladır.
Genellikle çocukluk döneminde belirtilerin gözle görülür hale gelmesiyle birlikte ailelerin veya öğretmenlerin fark ettiği sosyal ve iletişimsel zorluklar teşhis sürecini başlatır.
Tanı, çocuk psikiyatristi tarafından çocuğun gözlemlenmesi ve muayenesi, aileye bazı soruların sorulması ve gelişim testleriyle konulur. Çocuğun gelişim öyküsü ve aileden alınan detaylı bilgiler teşhis sürecinde önemli rol oynar. Gelişim testleriyle çocuğun gelişim alanlarındaki düzeyi belirlenir.
Ayırıcı tanı, eşlik eden hastalıklar yönünden gerekirse kan tahlilleri, nörolojik, kulak-burun boğaz, metabolik hastalıklar için başka uzmanlık alanlarından konsültasyon istenebilir. Otizm teşhisi laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleriyle konulmamaktadır. Ancak ek tıbbi hastalıklardan şüphenilen durumlarda kullanılabilir.
Tanılamada ADOS-2 testi altın standart olarak kabul edilmektedir. Merkezimizde ADOS-2 testi yapılmaktadır.
TEDAVİ
Erken teşhis ve müdahale, çocuğun sosyal, bilişsel ve iletişimsel becerilerini geliştirmede önemli rol oynar. Otizmde kanıtlanmış tek tedavi eğitsel yaklaşımlardır. Eğitsel ihtiyaçlar bireye özgü olarak özel eğitim uzmanları tarafından planlanır ve yürütülür. Otizme eşlik eden psikiyatrik bozuklukların tedavisi çocuk ve ergen psikiyatri uzmanı tarafından yapılır. Ayrıca otizme eşlik eden epilepsi gibi tıbbi durumlar da bulunabilir. Bunların tedavisini de ilgili alan uzmanları yürütür.